22 Kasım 2012 Perşembe

Sapphique - Catherine Fisher


"İşte bu, büyüdür Attia. Bir insanın zihnini çarpıtıp onu imkansıza inandırmaktır." (67)

Sapphique, İncarceron'un 2. kitabı. Üçüncü kitabı var mı çıkacak mı bilemiyorum ama aslında üçüncüye gerek yok. Sapphique, benim açımdan, son olarak gayet tatmin ediciydi. Üçüncüsü olursa da alıp okurum tabi. :)

İncarceron'a oranla daha sürükleyiciydi. İncanceron'da yer yer sıkıldığım olmuştu ama bunda sıkılmak ne kelime elimden bırakamadım. Bu biraz derslerim üzerinde olumsuz etki yaptı ama öhm... Sorun değil. :)


"Ve evet, unutmak kolaydı çoğu zaman. Sonuçta dünya gördüklerin ve duyduklarındır. Tek gerçeğin budur." (381)

Sonuç olarak, güzeldi ve okuduğuma değdi. Şimdi de kitaplığımda istirahat etmekte... 


Arka Kapak

Kalbin kilidini hangi anahtar açar?

Finn canlı Hapishane'den, korkunç Incarceron'dan kaçtı; ama orayı hatırladıkça acı çekiyor çünkü kardeşi Keiro hâlâ içeride.

Claudia, Finn'in Kral olmasında ısrarlı, oysa Finn kendi kimliğinden bile şüphe ediyor.

Deli büyücü Rix, Hapishane'nin şimdiye kadar sevdiği tek insan olan Sapphique'in Eldiven'ini gerçekten buldu mu?

Keiro, Eldiven'i çalarsa dünya yıkıma mı sürüklenecek?
Biri içeride, diğeri dışarıda.

İkisi de özgürlük arayışında.

Sapphique gibi.

Etiketler: ,

17 Kasım 2012 Cumartesi

İntibah - Namık Kemal


İntibah, ilk edebi romanımız bilindiği üzere. Eh, bizde okulda Tanzimat Edebiyatı'nı işliyoruz. Evde de İntibah'ı bulunca okuyayım dedim. İyi de demişim!

Pek abartılacak bir roman değil tabii ki. Uzun Çamlıca betimlemeleri, duygu aktarımları mevcut. Bunlar beni sıkan unsurlardı. Yine de ilk olarak gayet iyiydi bence. Yeşilçam filmlerini aratmayacak bir eserdi.

Arka Kapak

Ali Bey, Mahpeyker adında, zamanın ünlü bir aşiftesiyle tanışır, ona bağlanır. Oğlunu bu korkulu yoldan çevirmek isteyen annesi, Dilaşup adında bir cariye alır. Terk edildiğini anlayan Mahpeyker, Ali Bey'den öç almak için, Dilaşup'a oyun oynar. Ali Bey'i de annesinin ölümüne neden olacak durumlara sürükler...

Etiketler: , ,